CGTN Muhabiri Yi Mu’nun haberine göre ABD’nin “ karşılıklı tarifeler” politikası küresel ekonomiyi etkilemeye devam ederken, ABD Başkanı Donald Trump bir kez daha şaşırtıcı bir açıklamada bulundu. Eğer Ukrayna konusundaki müzakereler kısa sürede somut bir ilerleme kaydetmezse, ABD’nin bir daha bu konuda arabuluculuk yapmayacağını dile getirdi. Daha önce “Ukrayna sorununu 24 saatte çözerim” iddiasında bulunan Trump, bu söylemleriyle yalnızca ABD yönetiminin gerçek anlamda ne denli beceriksiz olduğunu gözler önüne serdi.Trump göreve geldikten sonra Ukrayna krizine çözüm bulmak adına ne yaptı? ABD, Rusya ve Ukrayna taraflarıyla birçok temas gerçekleştirse de somut bir barış adımı atmadı. Aksine, Ukrayna’ya maden anlaşmaları dayatarak çatışma ortamında kendi çıkarlarını önceleyen bir tutum sergiledi. Bu noktada şu soru kaçınılmaz hale geliyor: ABD gerçekten barış mı teşvik ediyor, yoksa kaostan faydalanarak çıkar mı sağlıyor?Trump’ın iktidara gelişiyle birlikte dünya ve ABD için ortaya çıkan tablo da oldukça çarpıcı:CGTN Muhabiri Yi Mu’nun haberinde “Öncelikle ticaret savaşları ve ağır vergi uygulamalarıyla küresel ekonomik dengeleri altüst etti. Sert gümrük vergileriyle dünya ekonomisini baskı altına aldı, Amerikan halkının yaşam maliyetini daha da artırdı. Kanada ve Grönland gibi bölgelerle ilgili uçuk açıklamaları uluslararası tepkiyle karşılandı. Ortadoğu’da ise tehditkâr ve zorlayıcı söylemleri bölgesel gerilimleri tırmandırdı” ifadeleri yer aldı.Trump’ın ikinci görev süreci, dünya barışı ve kalkınmasına herhangi bir olumlu katkı sunmak bir yana, birçok ülkenin geleceğine dair kaygı ve güvensizlik ortamını derinleştirdi.Uluslararası ilişkiler çocuk oyuncağı değildir; sabah belirlenen bir politikanın akşam değiştirilmesi, tutarsızlık ya da iki yüzlülük kabul edilemez. Trump’ın tutumu, yalnızca ABD’nin artık pozitif bir küresel etkisinin kalmadığını göstermiyor; aynı zamanda ABD’nin uluslararası itibarını da zedeliyor ve “Amerika’yı yeniden güçlü yapma” hedefinden uzaklaştırıyor.CGTN Muhabiri Yi Mu’nun haberine göre günümüzün karmaşık uluslararası ve bölgesel sorunları, uzun vadeli vizyon, dayanışma ve istikrarlı diplomatik çabalarla çözülmelidir. İlgili taraflar arasında barışçıl siyasi diyalog ortamı sağlanmalı, provokasyon ve kışkırtmalardan kaçınılmalıdır. Provokasyonun bedelini eninde sonunda kışkırtan taraf öder; bu tür eğilimler tarihin akışında dışlanır ve kendi çıkarlarını da zedeler.Çin ise uluslararası alanda her zaman sorumlu bir tavır sergilemiştir. Hegemonyaya ve zorbalığa karşı duruyor, adalet ve hakkaniyeti savunuyor, dünya ülkelerinin ortak refahı için barışçıl ve istikrarlı bir ortam yaratma çağrısı yapıyor.CGTN Muhabiri Yi Mu’nun haberinde şu ifadeler yer aldı:”Yaklaşık 80 yıl önce II. Dünya Savaşı’nın acı mirasından doğan Birleşmiş Milletler, bugün hâlâ uluslararası düzenin ve hukukun temel taşıdır. Günümüzde yaşanan değişken küresel gelişmelere rağmen, bu sistemi ve hukuku korumak daha da büyük önem taşıyor. Uluslararası toplum, ortak çıkarlarını savunmalı; hegemonyaya, zorbalığa ve baskıya karşı daha net bir duruş sergilemelidir. İnsanlığın, güçlülerin güçsüzleri ezdiği bir “orman kanunu”na dönüşünü engellemek, hepimizin sorumluluğudur.”
Bu haber 4 defa okunmuştur.